27 Şubat 2011 Pazar

Thenia- Tizi ouzou Projesinin Naciria Tüneli Açılışı.

Daha dün gibiydi Tizi ouzou'da otururken bu proje ne zaman başlayacak, nasıl olacak diye sürekli konuşup dururduk. Hayırlısıyla bugün 1502 mt olan doğu-batı portallerini birleşti ve Thenia -T.O projesinin Naciria bölümünün kazı işlemleri sona erdi.2009 Temmuz da başladık,şantiyeye Eylül - Ekim gibi ofislerimize yerleştik  diye hatılıyorum. Daha dün gibi.Zaman okadar hızlı geçiyor ki bazen ayak uyduramıyorum.Daha önce daha önce hiç yaşamadığım duyguları yaşadım. Çok güzel çok değişik duygulardı, insan hem kendi adına hemde ülkesi adına çok gururlanıyor.Kocaman bir tünel herkesin eğemeğiyle oluşmuş, herkesin o yada bu şekilde emeği olan yapıt. Daha önce hiç bu gözle bakmamıştım bir yapıya.Bugün burada bulunduğum için kendimi çok şanslı buluyorum. Saat 10 gibi sahaya indik ve  kalabalık toplanmaya başlamıştı, cezayir ofisten ve diğer şantiyelerden  yetkililer geldi. Özgün Construction'un sevincini paylaşmak için herkes oradaydı. O sırada birden davul zurna çalmaya başladı, hemen cezayirli çalışan erkekler birden oynamaya başladı. Ama nasıl oynama, yani kıvırıyorlar, hemde baya baya kıvırıyorlar. Videolarını yükleyeceğim bakalım siz nasıl bulucaksınız. Çok güzeldi. Anlatılacak fazla bir şey yok. Anesrif müdürünün gelmesini beklerken sürekli dans edildi, resim çekildi. Monsieur Yasınin gelmesiyle bizde birleştirmenin yapılacağı yere yürümeye başladık. Yani tünelde çalışanlara allah yardım etsin. Gerçekten zor.Ben yarın saat durdum sanki 5 saat koşmuşum gibi yoruldum.Zor zor gerçekten zor. Makinenin çalışmasıyla iki aynayı birleştirdik çok çok güzeldi.  Neyse ben size resimleri ve videoları göstereyim. Anlatıcak kelimem yok. Ben her uçağa bindiğimde hayranlık duyarım, halen inanmıyorum onun bir kuş misali uçmasına, hep bir hayranlık yaratır bende, işte bu günde aynı duyguları yaşadım. 2 aydır çektiğimiz sıkıntılar kuş oldular uçtular.







Bu resimlerde Enis ve Cezayirli çalışanın elele dansı herşeyi anlatıyor. Daha geçen gün 10 güne yakın grev yapan çalışanlar bugün ise tüm içtenlikleriyle eğlendiler. Bende Cezayirli iş arkadaşlarımla bir hatıra resmini kaçırmadım. Baktıkça bugünleri hatırlarım.





Sevgili Yasin beyin konuşma anı, konuşma sözlerinde Özgün Con.'a  hiç bir teşekkür veya buna benzer bir kelimenin geçmemesi çok enteresan gelmedi değil.


Ve hatıra resmi. :)

14 Şubat 2011 Pazartesi

Grev, Kandil, Sevgililer günü üçlemesi.

İlk önce herkesin kandilini en içten dileklerimle kutlar, Mevlid Kandilimizin hayırlara vesile olmasını dilerim. Bugün birçok dua etmeyi düşünüyorum. Tabi aralarda saçma sapan şeyler içinde dualarım mevcut :) Ama en önemli isteğim şu an için bu ülkede Mısır, Tunus gibi olayların yaşanmaması ve artık açık cezaevindeki yaşamamızda kurtulmamız.

Bugün ayrıca sevgililer günü.Burada yapabileceğimiz hiç bir sey yok.Aslında bu akşam için çıkabilirsek dışarıda yemek yeriz diye düşünmüştük ki......burada kaldı düşüncemiz. Evet işçilerimizin grevi yüzünden 3 gündür şantiyede hayat durmuş durumda. Biz ülkede yürüyüş olucak filan derken bizim işçiler grev yaptı.Kapattılar yolları, ne yerli çalışanlar girebiliyor şantiyeye, ne de Türk personel çıkabiliyor dışarıya. Amaç hep aynı. Zam zam. Yahu senin kendi devletin sana bakmıyor, sen çalıştığına şükür etmiyorsun da yolumuza taş koyuyorsun. Akıl almıyor. Bunlar ota poka grev yapıyorlar. Örnek mesela, tünel bitiyormuş, iş bitiyor diye bunlar grev yaptılar. Nasıl yani !!! Şimdi iş bitince bunlar normal olarak işten çıkıcaklar. Yahu sizi nufüsumuza almadık çalışmaya aldık. Biz bile iş bitince gidicez, ne yapalım tünel bitti ama halen sizi çalıştıralım mesela, aylıklarınızı yatıralım, ssknızı ödeyelim nasıl olur.Başka emriniz. Şunu da anlamış değilim şimdi biz karar yüzünden yani güvenlik yüzünden şantiyede kalıyoruz. Ama Portekizli ortakların aileleri Tizi de cirit atıyorlar.Onların karısı, çocukları var. Bu adamlar şantiyenin önünde grevdeler, hayat akışını kesiyorlar, işi aksatıyorlar, onu geçtim sendika başkanları burada çalışan üst pozisyondakilerin işlerine son verilmesini istemeye kadar cüret edebiliyorlarken bizi burada tutan yetkililer nerede bilinmiyor. O kadar bizi düşünen yetkili bu konulara eğilmiyor, ne polis ne jandarma kimse topluluğu dağıtamıyor.Bu tutarsızlık insanı felç ediyor. Ben bu konuya nasıl geldim anlamdım, sevgililer gününden bahsediyordum.:)

Bir aralar cool takılır'' sevgililer günü ne ayol ''triplerine yatardım. Niye yaparmışım şimdi hatırlamıyorum yada şimdi niye sevgileler gününü önemser gibi oldum onu da düşünmedim açıkçası.Bu satıları yazarken sanırım buldum. İnsan evlendikten sonra herşey rutinleşiyor, daha önce zaten sevgileler gününde sevgilin varsa sana hediye alıcağını biliyorsun.Ama evlilik durumunda olay farklı, artık sen sevgili değilsin ki. Niye sana hediye alsın, yemeğe götürsün.Bu düşünce erkek düşüncesi. Kadınlar tarafından bakınca'' yahu zaten normal şartlarda yemeğe gitmiyoruz, incelik yapıp çiçek almıyorsun, hediye desen zorla evlilik yıldönümüzde - o da olursa- o yüzden fırsatları değerlendirmeliyiz. Ayrıca biz evliyiz diye sevgili değilmiyiz. Asıl biz sevgiliyiz huuuu huuuuu. Senin karnını doyuran, çamaşırlarını yıkayan, ütü yapan, sevkat , sevgi gösteren, hem sevgilin, hem aşçın, temizlikçin, hayat arkadaşın. Burada bu konuyu bitirken günün sözünü söylemek istiyorum.İster bekar ol ister evli, unutma gelirken alman gerekeni, gelme eve elin boşsa, yoksa yatarsın bir kuru sofa'da :)

Cezayirde beklene yürüyüşle ilgili herhangi bir gazete okumadığımda size de bilgi veremiyorum.En kısa zamanda öğrenirsem yazarım.Ama duyumlarıma göre Tizi de ve Naciria da bir şeyler olucakmış.????

Mutlu, mesut, bol hediyeli sevgililer günü, ve bol hayırlı, dualı kandiller diliyorum.

Sevgilerle.

13 Şubat 2011 Pazar

Buketten hediye ''Chanel Makyaj Seti - Giveaway''

Buketten şanşlı olucak kişiye Chanel makyaj seti hediye. Çıkmaz demeyin şansınızı deneyin.

http://buketpoyraz.blogspot.com/2011/01/chanel-makyaj-seti-giveaway.html

7 Şubat 2011 Pazartesi

Başlıksız

Zaman su gibi akıyor. 1 ay oldu şantiye'ye geleli. Hiç bir şey yapmadan geçti kocaman ay. Ne fransızca çalıştım ne de herhangi bir icratta bulundum. Akşamları bir ara ne güzel koşuyordum ama o kara bulutlar gelene kadar.Daha önce bahsetmişim olmalıyım, burada yağmur başladımı dinmez, yağar yağar, yükünü boşaltır, toplamak için biraz dinlenir, gücünü topladıktan sonra tüm gücüyle, sanki daha önce hiç yağmamış gibi yağmaya tekrar başlar.Yağmurlu 1 hafta geçirdikten sonra artık güneşin yüzünü gösterme zamanı gelmişti. Şuan havada zerre kadar bulut yok ama ayaz var. Akşamları koşmak çok güzel.Börtü-böcek sesleri, gecenin sessizliği, karşımda dağlar, temiz hava, ruhumu temizlememe birazda olsa sakinleşmeme yardımcı oluyor.Bide şu sabahları uyanabilsem yoga mı yapabilsem ne güzel olucak.

Geçen perşembe evci iznimizle :) çıktık işten direkt cezayir'e gittik. Bab Azzoura gittik. Uno'dan alışveriş yaptık. Sonra da arkadaşlarımız Yangın ailesiyle güzel bir yemek yedik. Allahım nasıl kıtlıktan çıkmış gibiyim.Herşeyden istiyor canım. İtalyan restuarantına gittik.Yedikte yedik ohhhhhhhhhhhhh. Bulunduğum süre içerisinde yediğim en güzel pizzaydı. yummyyy yummyyyy. Yemekten sonra sevdelere oturmaya gittik. Vallahi allah razı olsun canım nasıl ince belli bardakta demleme çay çekiyordu. Üzerimdeki ağırlığı attım yudum yudum yudumlarken hoş sohbet çayımla.Sonra da döndük gerçek evimize. Bir yayıldım bir yayıldım anlatamam. Yattım halının üstüne dönüyorum bir sağa bir sola. Hee söyleyeyim ben halının üstüne yatmaya bayılırım :) Temizlik, toplanma derken şantiye'ye dönme vakti geldi.Bir hafta sonu da böyle geldi geçti.


Şantiyenin ve Nacira'nın resimleri çektim ama yüklemedim.Yakın zamanda yüklerim inşallah.

Cezayirde durumlar sakin.Yada bize öyle geliyor. Gazetlerden okumaya çalışıyorum, hergün bir yerde bir olay var ama bizim ofistekilerin hiç şeyden haberleri yok. Ben gösteriyorum haberleri şaşırıyorlar, bende bu durumlarına şasırıyorum.
En sonki haberlerde: Cezayir'de ve Annaba'da işsizler yürüyüş yapmışlar. Her geçen gün yeni groupların oluştuğunu söylüyorlar, halkın sistemin değişmesini istediklerini yazıyorlar.
Ancak benim insanlardan konuşmalarımdan anlaşılan, belli yaşın üstündeki insanların ne olursa olsun M.Bouteflika'ya minnet borçlarının olduklarını ve başkanın değişmemesini istediklerini söylüyorlar. Çok eski değil bundan 10 -15 sene önce insanlar işlerine giderken karıyla helalleşip öyle çıkıyorlarmış evlerinden. Acaba bugün sağ kalabilicekmiyiz korkusuyla yaşıyorlarmış. Kadınlar bile alışveriş torbalarında tüfekle çıkıyorlarmış bakkala, markete.Durum okadar kötüyken bu hallerine şükür ediyorlar. Haksızda değil rejim değişikliği isteyenler, başkan zaten yaşlı ve hasta ancak bu yolla yapılacak değişiklik iyi yöndemi olur bilinmez. İnşallah herhangi bir sorun çıkmadan, diğer ülkeler gibi karışmadan sonuçlanır herşey.

Çok mutlu olduğum ve paylaşmadan geçemeyeceğim sınav sonuçlarım açıklandı ve artık  Smmm belgesi almaya hak kazandım. Ohh be bitti rahatladım.Burada ders çalışmak gerçekten çok zor. Ayrıca yarın bir sorun çıkmazsa kursuma başlıyorum.Fransızca.... Şimdilik eğitimim açısından tek istediğim şu dili öğrenmek.

Şimdilik bu kadar.

Sevgiyle kalın...