30 Aralık 2010 Perşembe

Mutlu seneler

 Yepyeni bir yıla girmemize tamı tamına 26 saat var. Bende bu henüz yeni yıla girmemişken kendime bir liste yapmak istedim. Aslında yeni bir seneye girmesek, iyiye giden hiç birşey yokken herşey daha kötüye gidiyorken hep aynı senede kalsak olmaz mı? İnsanı duygularımızı, farkındalıklarımızı hergeçen sene biraz daha kaybediyor, tuhaf bir hal alıyoruz. Neyse aslında yazmak istediğim okadar şey varki , ama ben yine pembe gözüklüklerimi takıp gelecekten mutluluk, birlik ve beraberlik, daha iyi bir Türkiye, ve gönlümüzde yatan, herşeyin hayırlısıyla olmasını diliyorum. Belki noel baba bu sefer bizimde sesimizi duyar...

İstek Listem :
Kendim için: Dünyada görmek istediğim yerlere gitmek, daha başarılı bir iş hayatı, chrysler Pt Cruiser, Fransızca ve unuttuğum İngilizceyi şakır şakır konuşmak,dikiş dikmeyi öğrenmek,smmm belgesini almak, sağlık, mutluluk, para konusunu hiç söylemiyorum o zati listemin demirbaşı :), başarılı çok başarılı olmak, ümitle çok çok güzel zamanlar geçirmek,

Ümit için : Ümitciğime allahın yürü yaaaa kulum demesi :), hep mutlu olması,

Burcu için: Ünlü olmasını, hayırlı bir kısmetle evlenmesini,

Tülaycığıma ve betüşüme: Hayırlı kısmet bulup evlenmesini, çok mutlu olmalarını,

 Anneme: Daha sağlıklı olmasını,

Tuğbacığıma: Herşeyin gönlünce olmasını,

ve sayamadığım diğer arkadaşlarım ve akrabalarım için herşeyin hayırlısı olmasını, mutlu, sağlıklı sevdikleriyle beraber seneler geçirmesini diliyorum.

Yilbaşı yemeğimiz

 Yılbaşında herhangi bir aktiviteye katılmayacağımızdan bizde arkidişlerimizle güzel bir yemek yiyelim dedik. Karpuzcu ailesi ve Kurt ailesiyle birlikte çok çok güzel bir akşam  geçirdik.Aslında Bülent ve Yaseminde gelicekti ancak ömerciğim hasta olmuş biraz o sebepten katılamadılar aramıza. Buraya geldiğimden beri hiç bukadar güldüğümü hatılamıyorum ama şarabından biraz etkisi oldu sanıırım :) Bu yemek aslında hem yeni yıl hemde Kurt ailesinin bebiş kutlama hemide evlilik yıldönümlerini kutlama gecesiydi. Bizimkide geliyor 5 Ocak bakalım bir şey olucakmı ? Ben hiç konuyu açmamayı düşünüyorum ve sanki normal diğer günlerden farkı olmayan bir günmüş gibi davranmayı düşünüyorum. Bakalım ne olucak :)


 Bu gittiğimiz restaurant'ın adını yine öğrenemedim ancak Makam-ı Şehid oradaki yer. Daha öncede bahsetmiştim burada akşam yemeği yemek isteyenler sabırlı olucak. Öyle hemen gelsin yok. Giriş ve salatayla karnım doydu '' zaten kilo almışım delirmişim ''' ana yemeği bekleyene kadar saat 10 geliyordu. Ve ana yemek geldi ama ne büyük allahım o et benim iki aylık toplam yiyeceğim etten daha fazla.Biraz yedim sonra , dedim kendime nasıl olsa kampa gireceksin çıkar hıncını :) Kimse yemedi benim yediğim kadar :) Hele o tatlı allahım burada yediğim en güzel 3. tatlıdır.

Çok güzel bir geceydi, bizimle olan arkadaşlarımıza teşekküler .






28 Aralık 2010 Salı

http://duygutufekci-franszcaogreniyorum.blogspot.com/

Daha öncede yazdığım gibi kursta öğrendiklerimi sizlere aktarmak istiyorum. İnşallah yararlı olur.

Bir kaç resim sadece

Cezayire gittiğimiz ender günlerden birinde biz bayanlar mağazalara bakmak için dışarı çıkmıştık . Erkeklerde cafede oturuyorlardı. Biz biraz bakındıktan sonra birden aklıma arabalar nerde diye birşey takıldı kiiiii heh işte bi baktım bizim araba kilitlenmiş aha dedim fıştık ama sonra baktım tuğbalarınkide kilitlenmiş ve linlerinkide onlarınkini görünce içim rahatladı en azından sadece bizimki değildi.Eğer sadece bizimki olsaydı ihale bana kalırdı :) malüm çok şanşlı biiri olduğumdan ....


Cezayirde ve uçaktayken çektiğim bir kaç foto...






Hayatımda gördüğüm en geniş ve en çirkin apartman ..






 

Ordan Burdan

  Artık rahat rahat yazabileceğim. Çünkü benimde bilgisayarım varrr. Honey beeem aldı bana.Ay ayrılmıyorki bilgisayardan ben sadece bir dk alabilirmiyim diyordum. Ama dün akşam şöyle ikimize de bir an da baktım ikimizin kucağında da pc var tv açık ama bakan yok herkes kendi aleminde. Bir arkadaşım vardı derdiki hep'' ben evlenince evime bilgisayar, tv almayacağım '' yemin ederim çok doğru. Pc ve tv kilitliyor bizi akşamları, halbuki yapılacak başka  çokkk şeyler var.


Cuma günü yanı tatil günü Sevdecikler geldi bize akşam yemeğine , çok güzel bir akşamdı bol bol konuştuk. Sevdeciğim gelirken müthiş güzel bir kek yapıp getirmişti ancak ben onlara ikram etmeyi unutunca hepsini ben yemek zorunda kaldım :)))))) Ellerine sağlık şekerim .

Aşura günü geldi geçti, burada ader yok öyle Türkiyedeki gibi konu komşuya aşura yapıp dağıtmak. Buradakiler o günü özel yapıyorlar kendilerine yemek, kuskus, çorba frik ohhh afiyetle yiyorlar. Neyse bende geldim aşka dedim yapayım aşura. Ama inanınki ben çok beğendim. Hayatında ilk defa yapıyor olsamda tam benim istediğim gibi olmuştu. Buradaki arkadaşlarımıza verdik ama komşulara veremedik yanlış anlayacaklarını düşünerek.
Konudan konuya atlıyorum ancak uzun zamandır yazmayınca böyle oluyor. Bizim buranın yağmurları bir başlarsa bir hafta belki daha fazla sürer. Amazondayız sanki , öyle çok yağarki yuh dedirtir insana. Ama bu seferki farklıydı. Gökten ince ince çamur yağdı.Arabadan inip evin kapısına gidene kadar siyah kot pantolonum bu hale geldi.

Karışık

Daha önce yazmıştım canım sıkkın, içimde sinir patlamaları oluyor diye suçlusunu buldum. MERKÜRR işte size biraz bilgi.''http://www.astrolojist.com/merkur_geri.asp''

Neyseki bu günlerde daha iyiyim. Yeniyıl geliyor ve o jan janı mağazalara ağızımın suyu aka aka bakamıyorum, her taraf ışıl ışılken ben o sokaklarda yürüyemiyorum ve en önemlisi geçen sene bir faaliyette bulunmuştuk ancak bu sene olmayacak gibi. Çünkü geçen sen gittiğimiz Hotel Safir Algeria 'de bu sene  hiç bir organizasyon yok. El- cezayir otelinde var ancak  2 kiş 34000 DA ediyor.O , bu derken 40.000 da olacak yani 400 euro. Ben fiyata Çırağanda geçiririm gecemi ayolll. Bizde evimizde kutluyacağız yeni yılımızı. Ama öncesinde Makam-ı Sehid oradaki resturantta bir yemek istiyorum.

Türkiye'ye gelmeden önce şu bizim meşhur parka Jardin D'essai 'ye tekrar gittik. İnanılmazdı. Binlerce belki milyonlarca kuş vardı havada bir oraya bir buraya uçuyorlar.Bir ağaca konuyorlar başlıyorlar tuvaletlerini yapmaya :) işte o esnada oradan geçerken dikkat edin çünkü patır patır bombalar düşünüyor vallahi. Çekebildiğim kadarıyla işte bir kaç foto...









Buda doğal sonuç :)))))))))))))))))))))))))

23 Aralık 2010 Perşembe

Bugün sıkıntılıyım

 Aslında böyle sıkıntılı şeyler yazmak istemedim ama tuğba da yok ben de yazmaya karar verdim. Bir kaç gecedir uyuyamıyorum. Sabah işe geliyorum erken kalkıyorum mecburen, dün akşam eve gidince şöyle yarım saat gözlerimi dinlendirmişim bir uyandım sinirliyim, öfkeliyim sebebi yok. O sinirim sonra daha da artı, kar topu misali büyüdükçe büyüyor. Halen geçmedi, mutsuzum , ruhsal problemlerim mi var? hepsi bu 21 aralık yüzünden :) etkiledi beni işte :))))))))))))

20 Aralık 2010 Pazartesi

Kimi koruyorsunuz..

Türkiye'den geldiğimden beri o kadar çok yazmak istedim ki ama şartlar el vermiyor.10 günden fazladır tlf hatlarımız kesik cep tlflarımız ve internet yok. Burada zati elin kolun bağlı bide bunlar olmayınca hiç çekilmiyor. Telefonlar kesik akşam 6 dan sonra geliyor. Sebep mi? Duyumlarına göre terör saldırısı olucakmış cep telefonlarının sinyallerini keserek teröristlerin iletişimini engelleyecekler. Yahuu normal hatlar çalışıyor. Hadi kesiyorsun dedik bir bildikleri vardır herhalde diye 3 gün tatildi burada aşure ayı nedeniyle o zman niye çalıştı bu zıkkım. Bu teröristlerde mi tatildeydi o günlerde. ''Ay saldırı yapamıcaz tatildeyiz ayoll'''...
Ayol saat beşe kadar yaptık yaptık eylemi benim mesaim doluyor yoksa yapamam mı diyor bunlar... Anlamadık ? velasıl hatlarımız yok. İnternet söyle böyle,

İstanbul'da vakit nasıl geçti anlamadım bile .Ama sınavım iyi geçti inşaallah bu son girişim olur. Olmasa bile zaten son hakkım kaldı bu seferki kesinlikle son olur :)))))))))

Ben şansızmıyım desem ya da kötü gözlümüyüm desem bilemedim şimdi . Beni tanıyan bilir :))) Dönmeme bir gün kala dedim kardeşimle annemim yeni aldığı otomatik arabasıyla gezek, hava atak. Aslında H&M gitmek istiyordum allahtan gitmemişim oralara..
Neyse biz kardeşimle yakın diye Bakırköye gittik ama ben giderken baş parmaklarımla süüryorum arabayı.Allahım ne kadar güzel diyip duruyorum. Gözüme dilime tükereyim. Garaja park ettik arabayı araba bozuldu :)))))))))))))
Ekranda yazıyor Direksiyon arızalı. Yahuu ben bir şey yapmadım ki '!!!
Nasıl oldu şimdi bu ??
Neyse dedik biraz dolaşalım , belki kendi kendine düzelir ama umduğum olmadı, düzelmedi.
Bir beyfendiyi gördüm yarım istedim dedi ki servis cağırmanız lazım , aha dedim fıştık..Neyse babamı aradım nedim boyle böyle, alışveriş merkezindeyiz açlıktan ölüyorum son günüm kalmış bu bana hak mı?
Sözün kısası servis geldi, çektiler arabayı :) binde bir olan bir şeymiş ama yine bana rastgeldi . Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

15 Kasım 2010 Pazartesi

Accessoires

Bab-ı azzouar'daki alış veriş merkezinde Lollipops Paris accessoires mağazası var. Bugüne kadar burada gördüğüm ilk aksesuar mağazası. Mağaza dizayn olarak çok güzel ama içinde az ürün olmasına karşın gerekli gereksiz şeyler var. Benle tuğba duramadık yine o bir kolye bende bir kolye bir çanta aldım. Fiyatlarda anlamsız şekilde pahalı.İstanbul'da alıştığımız için outlet ürünlere buradaki çoğu şey pahalı geliyor zaten.








Buradan internet sitesine ulaşabilirsiniz.http://www.lollipops.fr/index.php?page=catalogue

Gel gel çin malı bunlar..

Arkadışım Lin 'kendisi gelinimiz olur' onun sayesinde bu siteden alışveriş yapma imkanımız olmuştu. Aldığımız ürünler 10 günü geçmeden geldi. Ürünlerin fiyatları iyi, kalite orta düzey ama her ürün için geçerli değil ve hatunlar çok zayıf ve küçük olduklarında dikkatli seçim yapmak gerekiyor. Kargo ücreti biraz tutuyor mesala 2 dolara bir ürün aldığında 1 dolar kargo ödüyorsun. Tabii ürünlerin ağırlığıyla da ilintili.Ben ve tuğba 25 parça ürün almıştık. Kendi adıma gayette memnum kaldım. Ayrıca site tamamen çince ancak yetkililer ingilizce bölümüde açmışlar daha doğrusu msn den bağlantı kurabiliyorsunuz. Yeni gelen ürünlerden benim hoşuma gidenler. Siteyi ziyaret etmek isteyenler için: http://www.gzxiuya.com/




14 Kasım 2010 Pazar

Bayramınız Mübarek olsun..


 Eskiden dört gözle beklerdim gelmesini. İçim hep kıpır kıpır olurdu. Yeni kıyafetler, harçlıklar, gezmeye gitmeler, şekerler, misafirler için yapılan börekler, yaprak sarmaları,helvalar,en çok bunlar için severdim bayramın gelmesini, bunlar için beklerdim.Klasik olucak ama alınan cicilerimi giyer giyer çıkartırdım, aynanın karşında bir sağa bir sola bakınmalar. Ayakkabılarım olması gereken yerde(yatağımın başında). Hele yatmada önce yapılan banyo,hep sevinirdim bir arpa boyu uzadım diye.Sabah bir görültüyle yapılan bütün sülalenin bir arada olduğu kahvaltılar, ya da büyüklere el öpmeye gitmeler işte en sevmediğim yönleriydi dört gözle beklediğim bayramın.Beklerdim merakla ellerini öptüğüm büyüklerimin ne kadar harçlık vereceğini, sonra sayardık paralarımızı, senin ne kadar oldu, sen kaç para topladın diye sorardık birbirimize.Hasılat iyi geçtimi deymeyin keyfime.


  Büyüdükçe değişti herşey.İçimdeki kıpırtı eskisi gibi değil, gittikçe azalıyor.Eskiden heyecanla gelmesini beklediğim bayram gelmiş ama normal günden bir farkı yok. Bu sadece benim için geçerli değil, her büyüyen insan için geçerli sanırım. Ama şimdi anlıyorum değerini, şimdi içimdem diyorum keşke yine aynı olsa bayramlar.Sevdiklerimle, birlik beraberlik içinde.Hep beraber oturup böreklerimizi yesek, sohbetler etsek, sevmesem bile el öpsem, sarılsak, sarmalansak, sevinçle bayramlaşsak. Keşke hiç büyümeseydik, yada büyürken içimizdeki çocuğu büyütmeseydik.

  İçinizdeki o eskisi gibi sevinçle,mutlulukla,eski bayramlar tadında, sevdiklerinizle beraber bir bayram geçirmenizi dilerim.

12 Kasım 2010 Cuma

O gece önünde yatıcam.......

Türkiye'de en sonunda açılan H&M mağazası büyük yankı uyandırmış vallahi millet sıralara girmiş. Bir çok yorum okudum bloglarda  hatta köşe yazarları bile yorum yapmışlar. Nedir bu yoğunluk nedir bu  alış-veriş dürtüsü anlamadım.Olmayan bir şey yok adamlar yeni farklı bir şey icat etmemişler.Yahu hani burdakiler gibi herşeye aç olsan, derim tamam izdaham olsun ama İstabul'da olması saşırtıcı geldi. Bazı sitelerde İngiltere'nin alt sınıf tabakasının giydiği hatta mağazanın İstanbul'un varoş bölgesinde açıldığı yazılara rastladım. Ama en çok şu hoşuma gitti. Şimdi yurt dışına çıkan ve oradaki h&m mağazasından ucuz ucuz alıp Türkiye gelip ayol bunu bilemem kaç dolara aldım diyemeyecekler. Onlar adına üzüldüm vallahi.

Ben yılbaşı için beğendiğim bir kaç elbise seçtim ve paylaşmak istedim. Ama söz veriyorum eğer bir gün burada da H&M açılırsa ben o gece önünde yatıcam :) Ben en çok krem rengi olanı ve en altta tüllü olanı beğendim.Acaba Yılbaşında bir yerlere gidermiyiz, gitsekte bunları giyebilirmiyiz, giyersek rahat edebilirmiyiz, biz giymek istesekte onlar giydirirlermi ?




LANVIN FOR H&M

LANVIN FOR H&M

LANVIN FOR H&M

LANVIN FOR H&M

LANVIN FOR H&M

5 Kasım 2010 Cuma

Palais de la culture-Cezayir

Kültür merkezinde olan  etkinliklere buradan oluşabilirsiniz. http://www.palaisdelaculture.dz/index.php
İşte bizim gözümüzden ,