15 Kasım 2010 Pazartesi

Accessoires

Bab-ı azzouar'daki alış veriş merkezinde Lollipops Paris accessoires mağazası var. Bugüne kadar burada gördüğüm ilk aksesuar mağazası. Mağaza dizayn olarak çok güzel ama içinde az ürün olmasına karşın gerekli gereksiz şeyler var. Benle tuğba duramadık yine o bir kolye bende bir kolye bir çanta aldım. Fiyatlarda anlamsız şekilde pahalı.İstanbul'da alıştığımız için outlet ürünlere buradaki çoğu şey pahalı geliyor zaten.








Buradan internet sitesine ulaşabilirsiniz.http://www.lollipops.fr/index.php?page=catalogue

Gel gel çin malı bunlar..

Arkadışım Lin 'kendisi gelinimiz olur' onun sayesinde bu siteden alışveriş yapma imkanımız olmuştu. Aldığımız ürünler 10 günü geçmeden geldi. Ürünlerin fiyatları iyi, kalite orta düzey ama her ürün için geçerli değil ve hatunlar çok zayıf ve küçük olduklarında dikkatli seçim yapmak gerekiyor. Kargo ücreti biraz tutuyor mesala 2 dolara bir ürün aldığında 1 dolar kargo ödüyorsun. Tabii ürünlerin ağırlığıyla da ilintili.Ben ve tuğba 25 parça ürün almıştık. Kendi adıma gayette memnum kaldım. Ayrıca site tamamen çince ancak yetkililer ingilizce bölümüde açmışlar daha doğrusu msn den bağlantı kurabiliyorsunuz. Yeni gelen ürünlerden benim hoşuma gidenler. Siteyi ziyaret etmek isteyenler için: http://www.gzxiuya.com/




14 Kasım 2010 Pazar

Bayramınız Mübarek olsun..


 Eskiden dört gözle beklerdim gelmesini. İçim hep kıpır kıpır olurdu. Yeni kıyafetler, harçlıklar, gezmeye gitmeler, şekerler, misafirler için yapılan börekler, yaprak sarmaları,helvalar,en çok bunlar için severdim bayramın gelmesini, bunlar için beklerdim.Klasik olucak ama alınan cicilerimi giyer giyer çıkartırdım, aynanın karşında bir sağa bir sola bakınmalar. Ayakkabılarım olması gereken yerde(yatağımın başında). Hele yatmada önce yapılan banyo,hep sevinirdim bir arpa boyu uzadım diye.Sabah bir görültüyle yapılan bütün sülalenin bir arada olduğu kahvaltılar, ya da büyüklere el öpmeye gitmeler işte en sevmediğim yönleriydi dört gözle beklediğim bayramın.Beklerdim merakla ellerini öptüğüm büyüklerimin ne kadar harçlık vereceğini, sonra sayardık paralarımızı, senin ne kadar oldu, sen kaç para topladın diye sorardık birbirimize.Hasılat iyi geçtimi deymeyin keyfime.


  Büyüdükçe değişti herşey.İçimdeki kıpırtı eskisi gibi değil, gittikçe azalıyor.Eskiden heyecanla gelmesini beklediğim bayram gelmiş ama normal günden bir farkı yok. Bu sadece benim için geçerli değil, her büyüyen insan için geçerli sanırım. Ama şimdi anlıyorum değerini, şimdi içimdem diyorum keşke yine aynı olsa bayramlar.Sevdiklerimle, birlik beraberlik içinde.Hep beraber oturup böreklerimizi yesek, sohbetler etsek, sevmesem bile el öpsem, sarılsak, sarmalansak, sevinçle bayramlaşsak. Keşke hiç büyümeseydik, yada büyürken içimizdeki çocuğu büyütmeseydik.

  İçinizdeki o eskisi gibi sevinçle,mutlulukla,eski bayramlar tadında, sevdiklerinizle beraber bir bayram geçirmenizi dilerim.

12 Kasım 2010 Cuma

O gece önünde yatıcam.......

Türkiye'de en sonunda açılan H&M mağazası büyük yankı uyandırmış vallahi millet sıralara girmiş. Bir çok yorum okudum bloglarda  hatta köşe yazarları bile yorum yapmışlar. Nedir bu yoğunluk nedir bu  alış-veriş dürtüsü anlamadım.Olmayan bir şey yok adamlar yeni farklı bir şey icat etmemişler.Yahu hani burdakiler gibi herşeye aç olsan, derim tamam izdaham olsun ama İstabul'da olması saşırtıcı geldi. Bazı sitelerde İngiltere'nin alt sınıf tabakasının giydiği hatta mağazanın İstanbul'un varoş bölgesinde açıldığı yazılara rastladım. Ama en çok şu hoşuma gitti. Şimdi yurt dışına çıkan ve oradaki h&m mağazasından ucuz ucuz alıp Türkiye gelip ayol bunu bilemem kaç dolara aldım diyemeyecekler. Onlar adına üzüldüm vallahi.

Ben yılbaşı için beğendiğim bir kaç elbise seçtim ve paylaşmak istedim. Ama söz veriyorum eğer bir gün burada da H&M açılırsa ben o gece önünde yatıcam :) Ben en çok krem rengi olanı ve en altta tüllü olanı beğendim.Acaba Yılbaşında bir yerlere gidermiyiz, gitsekte bunları giyebilirmiyiz, giyersek rahat edebilirmiyiz, biz giymek istesekte onlar giydirirlermi ?




LANVIN FOR H&M

LANVIN FOR H&M

LANVIN FOR H&M

LANVIN FOR H&M

LANVIN FOR H&M

5 Kasım 2010 Cuma

Palais de la culture-Cezayir

Kültür merkezinde olan  etkinliklere buradan oluşabilirsiniz. http://www.palaisdelaculture.dz/index.php
İşte bizim gözümüzden ,





















Jardın D'essai du hamma

Bugün cuma ve tatil bizde kalktık karpuzcu ailesinin yanına gittik, cezayir merkeze. İlk olarak palais de la culture resim sergisine gittik oradan da çok çok güzel olan parka gittik. İsminin anlamını şu an bilmiyorum ama görülmeye değer bir yer.Buraya ister arabayla ister Makam-ı şehidin yanında bulunan teleferikle gidebilirsiniz.Biz teleferiği kullandık ancak ilk başlar benim için biraz zordu.Ay ben ne ödlek tavuk olmuşum da haberim yok.Neyse, okadar güzel ve çeşitli memleketlerden gelen heybetli ağaçlar varki, insan yürü yürü bitiremiyor gezi alanını. Bambu ağaçları inanılmazdı . Çinden, Avusturyadan, Japonyadan, Güneybatı asyadan gelen, İngiltereden gelen bir çok ağaç. İçinde ayrıca hayvanat bahçesi var ama erken saatte kapandığından içeriye giremedik. Bu parka sabah gelip o temiz havanın ve kuş cıvıltılarının içinde spor yapmak çok ama çok dinlendirici olur. Piknik için banklar var belki mangal yapılmaz ama orada kahvaltı etmek, çayını yudumlamak bile yeter insana. Bu kadar güzel olmasını beklemiyordum itiraf ediyorum.

Jardın d'essai du hamma 1832 yapılmış ancak 1929 da fransız mimarı Regnier tarafından düzenlenmiştir. Tam olarak tarihini anlayamadım fransızcam biraz az olduğundan tam okuyup anlayınca tekrara yazarım. Ayrıca http://www.jardindessai.com/ buradan da daha fazla bilgi alabilirsiniz.

İşte benim bakış açımdan




Yazın çıktığımız antalya gezisinde buna benzer bir kare daha paylaşmıştım sizinle. Yine aynı mantalite yine aynı cahillik aynı bağnazlık vs. Yani ne oldu oraya yazı yazdında be gerizekalı hötün tavana mı erdi.











Kuşlar okadar neşeliydiler ki sema'da bir o yana bir bu yana dans edip durdular.Tam olarak yakalayamadım ama ...