3 Mayıs 2011 Salı

Tizi ouzou- La ville des mimozas

Merhabalar,
Cezayirde yaşadığıma göre bura gördüğüm ve bildiğim şehrileri öğrenebildiğim kadarıyla anlatmaya çalışıcağım. İlk durağımız Tizi ouzou( mimozaların şehri).

Tizi ouzo Alger 100 km doğu, Bejaia 125 km batı Delly'e 40 km kuzey batı, Boumerdes'e 60 kuzeybatı Tıgzirt'e 45km kuzey, Azeffoun'a 60 km doğu mevkisinde bulunmaktadır.

Tizi ouzou şehrinin ismi aslen kabilce de ''Tizi Uzezzu'' mimozaların şehri anlamına gelmekteymiş. Zamanla günlük dilde ''Tizi ouzou ''şeklinde değişmiştir. Gerçekten böyle denmesini sebebini anlıyorum mart ve nisan aylarında her yer sarı. Mimoza ağaçları heryerde. İlk baharın gelişini müjdelercesine bütün ihtişamıyla yol boyunca eşlik ederler.



Bu bölge özellikle  kabillerin kalbi olarak bilinmektedir. Zaten Cezayir'de etnik köken olarak Araplar , Kabiller ve çölde bulunan Toureg bulunmaktadır. Touregler hakkında herhangi bilgiye sahip olmasamda Araplar ile Kabiller birbirlerini hiç sevmezdiklerini ve hoşlanmadıklarını biliyorum. Kabiller kendilerini arapdan ayrı olarak görürler ve burada özerk bölge istemektedirler. Bejaia da tizi'den sonra gelen kabil bölgesidir ki bu bölgeye küçük kabil anlamına gelen '' petit kabil'' denilmektedir. Şu an yaşadığımız bölge olan Naciria bölgesi de aslen kabillerdir. Ancak burada kabil adetlerinde daha çok arapların örf ve adetlerini benimsemelerinden dolayı bu bölgeye on beş buçuk (15,5 ) denilmektedir. 15,5 sebebi de tizinin plaka numarasının 15 , alger merkezin plaka numarasının 16 olmasıdır. Naciria hem kabil olup hemde arapları benimsedikleri için kendilerine kabil arasında böyle bir takma isim kullanılmaktadır.



Tizi 'nin tarihine baktığımızda aslında diğer kabil bölgelerinden ve cezayirden farklı değildir. Bütün bölgeler gibi Osmanlı, Roma ve Fransızların kolonileşme faaliyetlerine maruz kalmıştır. Ancak bu zamanlar her daim gözde bir bölge olmuştur. Hatta Romalılar tarafından temelleri atılan ve Osmanlı döneminde tamamlanan kale ile birlikte kabil vadisi önemli askeri nokta haline gelmiştir. Osmanlı dönemindeki siyasetten dolayı biz Türklere gayet sıcak ve sevecen davranmaktadırlar.


Fransızların ülkeye gelmesiyle birlikte ülkede siyasi karışıklıklar ve silahlamalar başlamıştır. bu olumsuzlukların yanında kabil bölgesinde sehir hayatına geçişmiştir.  Kız-erkek okulları inşa edilmiş, hotel, hastene, kamu binaları, postane, klise ve cami yapılmıştır. Hatta 1888 yılında Alger-Tizi demir yolu inşaasına başlanılmıştır.
Yaşanan ülke içi karışıklardan dolayı kabil bölgesi göç almaya başlamıştır. 1960 yıllarında bu bölgede nufüs 15 000 iken 1998 yılında 178 542 yükselmiştir. Ve halen Tizi diğer bölgelere göre kalabalık olan bir merkezdir.
Bugün bile Cezayir için Tizi önemli şehirlerinden biridir ki ben buna kesinlikle katılıyorum. Komşu merkezlerine göre daha modern ve daha gelişmiştir.
Tizi ya da kabil bölgesinde kendilerine ayrı bir kimlik istemelerinden dolayı birçok politik ve siyasal olaylar yaşanmıştır. Ben şuna inanıyorum ki bu bölgelere  kabil olmaların sebebiyle sistemin uygulamaya çalıştığı araplaştırma politikalarına karşı durulmasından dolayı birçok alanda devletin hizmetlerinden yararlanamamaktadır. 
Tizi ouzou da çok kanlı eylemlere ev sahipliği yapmıştır. Akılda kalanlar 1980  Bahar eylemleri,  Lounes Matoub şarkıcının arabasında öldürülmesi, 1994 de siyasi kurucularının öldürülmesi, kara ilkbahar eylemlerinde 125 sivilin öldüğü ve birçok kişinin de kayıplara karıştığı ve ağır yaralanmalar sonucunda sakat kalanların olduğu olaylar halen insanların unutamadıkları ve aslında hatırlamak istemedikleri kara hatıralarıdır.
Elde edebildiğim yüzeyselde olsa bilgiler mevcut eski zaman ait.

Ülkede arapça ve fransızca ana dil olmasına karşın burada ayrıca kabilce konusulmaktadır. Çoğu yerde kabilce yazılar görülebilmekte.
İklim olarak akdeniz iklimi mevcuttu. Dağların arasında vadi çukurunda  kaldığından  ve yakınında bulunan barag yüzünden yazın sıcak ve nemlidir. Kış aylarında yüksek rakımlarında kar görülmektedir. Yağmur her mevsim yağabilmekte hatta başlayınca  15  gün sürebilmektedir. :) Burada her türlü yağmuru gördüm bazen alttan bile yağıyor :) şaka bir yana ben hayatım boyunca böyle yağmur görmedim. Artık toprak bile ememiyor yağan yağmuru.....
 
 
* Le centre-ville , * La haute- ville, * La nouvelle-ville, * Şehir merkezinin dışında kalanlar, * Güney-batı, güney -doğu, alt bölümleri olmak üzere 5 bölgeden oluşmaktadır.
 
 
Ulaşım bakımından  hem büyük şehirlere (Alger, Bouira, Oran, Bejaia) hemde köylere kara yolu taşımacılığı yapılmaktadır.  Demir yolu taşımacılığı mevcuttur.Herne kadar havayolu taşımacılığı olmasa da  Alger'e ve Bejaia 'ya konum itibariyle yakındır.
 
 
Cezayirin birçok yerel işletmelerinin yerleri bulunmaktadır. Gini Glaces, Eniem, Frigor, Olympic Chocloterie, Lala Khadidja de cevital.
 
 
Kabillerde bizim gibi futbol meraklısı insanlar. JSK '' La Jeunesse Sportive De Kabylie'' yada '' Je Suis Kabylie '' futbol takımı bulunuyor. Renkleri sarı ve yeşil olan bu takım Afrika bölgesinde bir çok başarıya sahiptir.
 
 
Eğitimde Üniversite Mouloud Mammeri de Tizi Ouzou büyük bir üniversitedir ve bünyesinde yaklaşık 43,000 öğrenci bulunmaktadır. Lise, ilkögretim ve kreşler oldukça fazla. Burada üniversiteye gitmek bizdeki gibi çok zor değil. Her sene sınav oluyorsun sonra hepsinin toplamıyla girilebiliyor üniversiteye. Üniversite de okutulan eğitimden gençlerin memnun olduğu söyleyemeceğim. Sistemlerini değişmeleri için çoğu zaman grev yapabiliyorlar.

Sağlık bakımından bir çok klinik ve büyük bir devlet hastanesi bulunmaktadır. Sağlık açısından ne kadar özel klinikler mevcut olsa da gerçekten çok geriler ve nasıl denilir daha çok yolları var. Herşeye antiyobitik verebiliyor ki günlük 8.000-9.000 miligram kadar verebiliyorlar. Gerçekten ciddi rakamlar.
Kendilerine has müzikleri, dansları ve takıları var. Ben müziklerini ilk dinlediğim de hiç beğenmediğimi söyleyebilirim ancak artık kulağım alıştığından sanırım bazen araba kendim açıp dinliyorum. Fıkır fıkır , bazen baş ağrıtan enterasan bir müzik türleri var. Burada düğünler kadın erkek ayrı olur. Yani haremlik selamlık usulü.  Araplardan daha farklı oynuyorlar biraz havaii tarzı. Hatta erkekleri bile kalça kıvırıyor desem yeridir.




Kadınlarının kendilerine yani kabylie ait yerel giyisileri var. Genellikle bellii yaşın altındaki kadınlar halen günlük giyisileri olarak kullanıyorlar. Yazın o sıcaklarda gerçek anlamda kurtarıcı olabiliyor. Burada diğer bölgelere göre kadınlar daha rahat bir hayat standartları var. En azından dışarıya çıkabiliyorlar. Dışarı bir işte çalışabiliryorlar. Kabillerde araplar gibi süse meraklılar. Takılara özellikle. Altın ve gümüş revaşta bizde olduğu gibi. Kendilerine ait mercandan ve gümüşten yapılmış takıları ünlüdür. Fiyatları gerçekten pahalı olan ziynet eşyalarıdır ki  düğünlerde bunlar takılır hediye olarak. Bizdeki gibi  çeyrek altın filan yok, hele düğün , derneklerde altın takmak zaten yok.

Sehirde bulunan La maison de l'artisanat el sanatlarının ve yöresel eşyların sergilenmekte ve satılmakta ve ayrıca La maison de culture Mouloud Mammeri de tiyatro, cinema, foklor gösterileri ,fuar gibi etkinlikler düzenlenmektedir.

Sosyal hayat sıfır denecek az olduğundan belli başlı bir kaç restaurante bulunuyor. Ayrıca bir olimpic havuzu ve birde parc d'attractions mevcut. Burası içinde hem kapalı hemde acık havuzun bulunduğu, bir ara sahte buz pateni sahası vardı, ayrıca küçük çocuklar için içinde eğlenceli oyuncakların bulunduğu insanları tek gidebildikleri yer. Hatta gazetelerinde bu yerle ilgili kabil gençlerinin artık daha güzel zaman geçireceklerini yazıyor.




Ayrıca yapılan güzellik yarışmalarımızda var. İşte 2011 yılının Miss Kabylie güzelleri.


Simdilik bilgilerim bunlardır. Daha sonra başka resimler çekebilirsem eklemek çok istiyorum. Özellikle sokaklardaki yığın yığın çöplerin resimleri çekmeyi.




2 yorum:

  1. kızımcım okudum yazılarını dokturmusun valla kose yazarları gıbı dokturmusun kalemın guzel yorumlarına gelınce sızınce senı daha ıyı anlamak ıcın orada yasamak gerekır ama bayıgı ılerleme var yanı guzellık yarımaları bıle yapılıyo ne dıyeyım sana kolaylıklar dıyorum vede cok cok opuyom

    YanıtlaSil
  2. Yağdı yağmur çaktı şimsek bende mi yazar oldum bee ..... Ay aney doğru diyorsun kimse anlayamaz yaşamadan burayı:) bende cok cok optum.

    YanıtlaSil